Türkiye’de Cumhuriyet Dönemi Kültür ve Müzik Politikaları (1923-2000)

Türkiye büyük bir medeniyetin ve kültürün temsilcisi ve uzantısıdır. Bu bağlamda Türkiye, çok köklü tarihsel ve kültürel temelleri, kıtalar arası ve küresel boyutları olan çok yönlü bir “Sanat Ülkesi” niteliği taşımakta ve bu niteliği ile Dünya’nın en önde gelen ülkelerinden biri olma özelliğine sahiptir. Bu nedenle kültürümüz ve coğrafyamız bizlerin avantajı olduğu kadar dünya kültürünün de bir şansıdır. Bugün Türk toplumunun sanat alanındaki kadrolarının önemli bir kısmı kültürde ve sanatta Batılılaşma ve modernleşme ayrımını yapacak bir düzeye gelmiştir. Ayrıca modern toplumun kurucu kadrosunu oluşturan kadrolara da sahiptir. Bu kadrolar, hem dünya kültür ve sanatını tanımaktadırlar, hem tanıdıkları dünya ile aynı bilgileri paylaşmaktadırlar, hem de kendilerine güvenmektedirler. Bu nedenle Türk toplumu bugüne kadar sahip olamadığı kültür ve sanatla ilgili entelektüel ve kendini yenileyen bir anlayışa ve kadrolara bugün sahiptir ve bunların varlığı başlı başına önemli bir modernleşme potansiyelidir. Bu bağlamda, Küresel Dünya’da egemen kültür ve sanat içinde var olmak, yaşadığımız coğrafyada daha etkin olmak ve gelişmiş ülkelerle rekabet edebilmemiz için yapılması gereken şey Türkiye’nin ihtiyacı olan ve Türkiye’yi uluslararası platformlarda temsil edebilecek nitelikli sanat uzmanları ve tasarımcıları yetiştirmek ve kültür ve sanatımıza özgü modeller geliştirmektir.