“Doymak mı, içmek mi?Her ikisi de.Amaç doymaksa, bir biçimde doyuluyor. Amaç içmekse, bir biçimde içiliyor.Doymakla içmek arasında kopmaz bir bağ var; hayatla yemek ve su arasındaki bağ gibi.Karın doyurmanın ötesinde, yazılanların odağındaki yeme-içmenin dünyasında gezinip duruyorum ben. Yani, yemenin edebiyat yapıtlarındaki gölgesinin peşindeyim ben. Onlarda, yemek tarifinden güzel sofralara, değişik yemeklerin insan ruhu üzerindeki bıraktığı izlere, şiirlerdeki yeme-içme imgelerine, öykü ve denemelerdeki doyumsuz yeme-içme betimlemelerine uzanmaya çalışıyorum.”Günlük mü?Günle yol alan ömür!İşte hepsi bu!