Afraze

Arkeolog Ugur Bey ve Halil Hoca Sirlar Sarayi’nin bahçesinde yaptiklari kazida gizemli bir lahit kesfetmisti. Bu siradan bir arkeolojik kesif degildi. Lahitin içinden çikan iki yüzügün birinde “Afraze” digerinde ise “Akif” yaziliydi. Bu kiymetli parçalar nereden, nasil gelmis ve neden bu lahitin içine saklanmaya gerek duyulmustu. Verilmek istenen mesaj neydi? Deneyimli arkeolog Halil Hoca tarih boyunca hiç kimsenin ve hiçbir kuvvetin karsi koyamayacagi bir gizemin içine çekilmek üzere olduklarinin farkindaydi. Insanlik tarihi boyunca adina “ask” denilen bu sir onlari, hayretler içerinde birakan bir yolculuga çikarmak üzereydi. Ugur Bey ise mesajin sifresinin, lahitin içinde bulduklari kitapta sakli olduguna inaniyordu. Kitabi okuyarak bu gizemi çözebilirdi. Ama Son Ask’in kitabini okuyarak hem ölümsüz aska, hem de Barla’dan Çam Dagi’na oradan da kutuplara kadar uzanan sira disi bir yolculuga taniklik edeceginin farkinda degildi.