Zaman Doldu Büyük Patronlar Beklemez Jepe Wörz - Barbara Fisinger Bu kitap, iki saatlik bir macerayı tam da o kadar sürede yaşamanız için tasarlandı. Her sayfa, yaklaşık bir dakikalık okumaya ve kitaptaki macerada geçen bir dakikalık zamana denk geliyor. Siz de kahramanlarla birlikte anbean bu maceraya tanıklık ediyorsunuz. Gerçek zamanlı maceraya hazır mısınız? Dört çocuk. Üç görev. İki saat. Tek bir şans. Son, Äsh, Lilia ve Roni yabancı bir şehirde okul gezisindedir. Äsh'in sırt çantası çalınınca bu dört çocuk, hırsızı yakalamak ve çantayı geri almak için büyük bir maceraya atılır. Talihsizlik bu ya, çanta büyük patron Evita Nopardon'un adamlarının eline geçer. Bu sırada Evita Nopardon'un kızı için düzenlenen yılın doğum günü partisi başlamak üzeredir. Çocukların, sırt çantasını geri alabilmek için şu üç imkânsız görevi tamamlamaları gerekir: Şehrin en ünlü fırıncısından makaron almak Elmas işlemeli tek boynuzlu at tasarımlı cep telefonunu ele geçirmek Ünlü bir YouTube yıldızını bulup doğum günü partisine getirmek Son, Äsh, Lilia ve Roni'nin zamana karşı nasıl yarıştığını, 120. sayfadan başlayıp 1. sayfaya ulaşana dek heyecanla takip edeceksiniz. Zaman akmaya başladı bile… KİTAPTAN "Bundan daha kötü olamaz" diye düşündü Son. Ama yanılıyordu. Olabilirdi. Hem de nasıl olabilirdi. *** Biri merakla çantayı yerden aldı ve deve verdi. Dev adam, at nalına benzeyen ağzını açtı ve sesi, sanki bir CD çalara dikenli tel sokulmuş gibi çıktı: "Ne oluyor burada? Kimsiniz siz? Vic nerede? Onun teslimatını bekliyorum ve sabrım taşmak üzere!" Äsh başını kaldırıp dev adama baktı. "Ne dediğini anlamıyorum adamım!" *** Zaman dondu kaldı. Son, katapleksi denilen bir duruma yakalanmıştı. Bu, narkolepsi yani uyku hastalığının bir türüydü. Son'un vücudu, uykuyu düzenleyen özel bir hormonu üretemiyordu. Bu nedenle aşırı heyecanlandığında kasları aniden "uykuya dalıyordu": Saniyeler içinde yüzü, kolları ve bacakları adeta pelteleşiveriyordu. *** Johnny zorlanarak hesap yaptı, herkes merakla bekliyordu. "Hey, bu sadece 14 dakika ediyor!" dedi, matematik başarısıyla gururlanmış görünerek. "Karar vericilerin durumu anlamaları için gereken süreyi çıkardım. O süre neredeyse doldu." "Karar vericilerin" kim olduğunu anlamaları biraz zaman aldı. *** Aniden tiz bir çığlık duyuldu: "Aaayyy! Anneciğiim! Ölüyorum, çok fena!" Bu sırada kız tekrar arabaya biniyordu, kıyafetiyle birlikte pembe bir şemsiye kapatılıyormuş gibi görünüyordu. *** *** "Off, neredeyse bayılacağım!" diye fısıldadı Äsh kumaşın arasından. Son tam olarak ne demek istediğini anlıyordu. Kendi şapkası, sanki bir hafta boyunca, sansar sürüsü içinde çuval yarışı yapmış gibi kokuyordu. Nefes almakta zorlanıyordu. Sersem bir halde döner kapıdan Äsh'i takip etti.
Tanıtım Metni