Hayatimin en güzel zamanlarinda bes yasindaki kardesime -ki ben ona Küçük Seytan diyorum- bakmakla sinaniyordum. Eva’nin bitmek bilmeyen istekleri, sonsuz kaprisi ve hiçbir seyden memnun olmayan kisiligi ile bogusurken aklima gelen fikirle bir kere daha ne harika oldugumu fark ettim. Neden bir bakici tutmuyordum ki? Bakici ilani verip beklemeye basladigim o saatlerde gelen yasli ve huysuz teyzeler yüzünden umutlarim tükenmek üzereyken kapi çaldi. Gözleri bir metre ötesini görmeyen ya da kulaklari duymayan yasli bir teyzeyi daha görmeyi yüregim kaldirmayacakti. Ama yanildigimi çok geçmeden fark ettim! Su an karsimda sakalli bir bakici duruyordu.Ah hayir hayir, kesinlikle gelen kisi sakalli bir teyze degildi. Derrek tüm karizmasiyla önümde dikilirken, hayatimdaki hiçbir seyin eskisi gibi devam edemeyecegini fark etmem uzun sürmedi! Ama yine de benden size ufak bir tavsiye, sakin erkek bir bakiciyi ise almayin. Aliyorsaniz da bir yil boyunca onu isten kovamayacaginiza dair bir anlasma imzalamayin!