Çocuk okuldan gelir, çantasını sinirle fırlatınca annesi merakla sorar: - Ne oldu yavrum? Çocuk, kızgın bir sesle cevap verir: - Anne, öğretmenimiz hiçbir şey bilmiyor, bütün soruları bize soruyor. * Bir gün Ahmet'le Ali, okula gidiyorlarmış. Ahmet, Ali'ye: - Hatırlıyor musun? Hani dün öğretmen, yağmur da yağsa güneş de açsa sınav yapacağım, demişti. Ali: - Evet, ne oldu ki? Ahmet: - Görmüyor musun? Kar yağıyor! * Küçük Kayseriliye, öğretmeni sormuş: - Altı kere altı? - Otuz dokuz. - Otur, sıfır. Arkadaşı sorar: - Bildiğin hâlde neden, otuz dokuz, dedin? - Pazarlık edecektim, anlamadı... * Öğretmen, Ali'yi tahtaya kaldırmış. “At koştu... Suya düştü... Boğuldu!” cümlesini İngilizceye çevirmesini istemiş. Ali de çevirmiş: - Dettah, dıgıdık dıgıdık dıgıdık... Cumburlop... Gulu gulu gulu!