Türkiye’de İslamcılık, 1980 sonrasında çok önemli kırılmalara, dünya sistemiyle bütünleşmeye varan dönüşümlere sahne oldu. 1980 öncesinde Müslümanlar kendilerini başkalarından ayırıp, İslami bir gündelik hayatın nasıl inşa edileceğinin mücadelesini veriyordu. Doksanlı yıllardan itibaren İslami dönüşüm iddialarını gündemlerinden büyük ölçüde çıkardılar. Zira söz konusu yıllar, tarihin sonu tezinin de etkisiyle bireycilik, bir arada yaşama, hoşgörü, çokkültürcülük gibi sorunlu kavramsallaştırmalarla heba edildi ki bunlar neoliberal doktrinden bağımsız değildi.