Küreselleşme özellikle 1980’li yıllarla başlayan bir dönemin devamında, pek çok bakımdan ama öncelikle ekonomik anlamda, dünyanın gelişmemiş ekonomisine sahip ülkelerinin gelişmiş ülkelerin çekim alanlarına girmesi, onlara, yine onların kuralları çerçevesinde eklemlenmesi süreci olarak ele alınabilir. Pek çok kişiye göre bu süreç doğal bir süreçtir ve dünya ülkeleri arasındaki eşitsizliğin yok olmasını sağlayacak bir sürecin kendisidir. Dünyayı her bakımdan küçük birimlere bölmüş olan geçmiş sona ermiştir ve bu yeni dönemle birlikte farklılıklar giderek azalacak, siyasi, kültürel ve ekonomik anlamda olumlu bir döneme girilecektir. Hatta bazılarına göre liberal demokrasi ve batının temsil ettiği değerler insanlık tarihinin son noktasıdır ve ideolojilerin sonu gelmiştir.