“Köroğlu elinde sazı dağa taşa; gece yatağında yatanın rüyasına, gündüz harmanında güneşin ışığını tırpan vurana;pınarların serin suyuna, kır çiçeklerinin kokusuna söyledi:Köroğlu’yum kayaları yararımHalkın kılıcıyla hakkı ararımŞahtan padişahtan hesap sorarımUykudan uyanan katılır banaDoksan dokuz gün geçmeden doksan dokuz koç yiğit toplandıKöroğlu’nun çevresinde.Dünyanın avanak zamanı; anasından kaçan, babasına küsen;yavrusuna ekmek getiremeyen, yavuklusunu bezdiren Çamlıbel’e,Köroğlu’na geldi.”