Tehcir Kanunu (resmi adı Sevk ve İskân Kanunu) 27 Mayıs 1915 tarihinde savaş halinde iken askeri tedbir için yürürlüğe giren ve Ermenilerin zorunlu göçüne ilişkin bir kanundur. 1 Haziran 1915 günü o dönemin resmi gazetesi olan Takvim-i Vekâyi'de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. O yıllarda bu Tehcir (zorunla göç ettirme) kararı gerçekten ağır bir yaptırımdır. 18 vilayetten toplam 924.158 kişi tehcire tâbi tutuldu. Bunların hepsinin de zorunlu göçe iştirak etmediğini tarihçiler söylüyor. Çünkü, Ermenilerin bir bölümü tehcirden önce yurtdışına kaçıyor. Kaçış yerleri; ABD, İngiltere, İtalya, Fransa, Rusya, Kafkaslardaki bugünkü Ermenistan toprakları, Balkanlar, İran vb. gibi yerlerdir. Bir kısmı Türkiye içinde saklanıyor. Bir bölümü bivesile ile tehcirden muaf tutuluyor. Yer değiştirme kararı bütün Ermenilere uygulanmamıştır. Katolik ve Protestan Ermeniler tehcirin dışında kalmıştır. Osmanlı ordusunda bulunan subaylar ve sıhhıye sınıfında hizmet görenler, Osmanlı Bankasındaki görevliler, postanede çalışanlar, konsolosluklarda çalışan Ermeniler, bazı önemli işlerde çalışan Ermeni memurlar ve aileleri, özürlüler, körler ve sakatlar, yaşlılar, yetim çocuklar, dul kadınlar sevke tabi tutulmamışlardır. Tehcire tabi tutulan 924.158 Ermeni'nin sadece 420 bin kişilik bir bölümü göçe çıkarılıyor. Göçe gönderildikleri yerler, yine Osmanlı topraklarıdır. Suriye, Irak, Ürdün vb. güneydeki topraklardır. Yolda hastalıktan, açlıktan, soğuktan, eşkıya saldırısından, yaşlılıktan hayatını kaybedenler oluyor. Osmanlı toprakları içinde yaşayan o yıllarda Ermeni nüfusun ne kadar olduğunu bilmek mümkün değil ama tarihçiler yaklaşık bu sayının 1 milyon 200 ile 1 milyon 300 bin arasında değiştiğini söylüyorlar. Gerçektende 1914 yılında yapılmış nüfus istatistiğine göre Ermeni nüfusu 1. 221. 850'dir. Bu konuda suçlu Türkler değildir. Bu çok iyi bilinmelidir. Suçlu aranıyorsa,kardeşleri birbirine düşürenlerdir. Bunların kim olduğunu söylüyoruz: Vicdansız, iki yüzlü, çıkarcı Batılı ülkelerdir ve bizzat Ermenilerin kendileridir. Amerikalı Tarihçi Prof. Dr. Justin McCarthy şunları söylüyor: “Ortada şüphe kabul etmez bir gerçek var. Birinci Dünya Savaşı esnasında daha önceki yüzyılda olduğu gibi Ermenilere karşı ilk savaşı açan Türkler değildi. Savaşı başlatan Ermenilerdi.” “Meseleleri başlatan her zaman Ermeni milliyetçileri olmuştur. Ermeni isyancıları olmuştur. Suç, daima onların üzerinde kalacaktır.” Yakup Temel Bey’in bu kitabının yazılmasının amacı; düşmanlığı körüklemek değildir. Soykırım yalanının gerçek olmadığını, hatta tam tersi Türklerin. Soykırıma uğradığını ortaya koymaktır. Okuyun, göreceksiniz ki kırıma ve ihanete uğrayan Müslümanlardır, Türklerdir. Bu kitapta yazar Yakup Temel ; Erzurum, Kars, Ardahan yörelerinde Ermenilerin Türklere uyguladıkları katliamları, Türklerin bu yörelerden Batı ve İç Anadolu’ya zorlu göçlerini, Ermenilerin sahip çıkmaya çalıştığı « Sarı Gelin » Hikâyesinin gerçeğini anlatıyor.
Tanıtım Metni