Bir sigara da ben yaktım bu esnada, gözlerim kimi zaman onda, kimi zaman da onun baktığı yerlerdeydi. Anlatmaya başladı: - Denizden gelir bunların soyu. - Denizden? - Evet denizden. ‘‘Ondan mı şimdi denize döndü bu İhtiyar Balıkçı?’’ diye geçti aklımdan o esnada. Gerçi hep böyle yapardı, bir şeyler anlatacağı zaman; ama benim dikkatimi çekmişti yine de bu hâli şimdi. - Denizden gelir bu camdan adamların soyu sopu, tuzdan, sodadan gelir bunların kökleri. Anaları, babaları, ataları, dedeleri denizdir, yediden yetmişe bitmez, tükenmezdirler bunlar.