Baharistan’dan Seçmeler

Dogu edebiyatlarina mensup müellifler tarih boyunca bazi hususlari dogrudan anlatmak yerine, temsilî hikâyelerle insanlari bilgilendirip yönlendirmeyi tercih etmislerdir. Bilhassa hayvan hikâyeleri ile baslayan bu gelenek, bir süre sonra farkli disiplinler yardimiyla bambaska bir hüviyete bürünmüs, günlük hayattaki her kisi, mekân ve hâdise insanin ruh dünyasina hitap etmek için ele alinmistir. Bu teknigi kullanan eserlerden biri de Molla Câmî’nin (v. Herat 1492) Bahâristân adli kiymetli eseridir.
Bahâristân, “bahar mevsiminin geldigi çiçeklerle dolu yer” manasina gelir. Molla Câmî, eserindeki ögüt ve hikâyelerin her birini bahar mevsimini yasatan birer çiçek gibi görür. Mevlâna ve Sadî’nin açtigi yolda ilerlerken, onlarin verdigi nasihatleri kendi bakis açisiyla tekrar ortaya koyar. Kissadan hisse gelenegini yasatan tespitleri, geçmisten günümüze degerinden hiçbir sey kaybetmemis incilerdir. 
Bahâristân, iyilik-kötülük, açgözlülük-kanaat, hirs-tevekkül gibi mücerret mefhumlar arasindaki mücadelenin tahkiye üslubuyla müsahhaslastirildigi seçkin bir bahçedir. Bahâristân’dan Seçmeler ise bu güzide bahçedeki çiçeklerden fayda saglamak isteyenler için olusturulmus muntazam bir demettir.