Kaçınılmaz çatışma mı yeni bir iki kutuplu düzen mi? ABD-Çin rekabeti, günümüzde uluslararası ilişkilerin ve küresel ekonominin en önemli dinamiklerinden birini ifade etmektedir. 21. yüzyılın büyük güç rekabeti sadece askerî, ekonomik ya da jeopolitik değil teknolojik ve ideolojik alanda da derinleşen bir mücadeledir. ABD-Çin arasında yaşanan rekabet, Soğuk Savaş sonrası dönemin yeni güç mücadelesidir. Her ne kadar bu rekabet, ideolojik ve askerî olduğu kadar aynı zamanda birbirine bağımlı iki dev ekonomi arasında geçen bir karşılıklı bağımlılık çatışmasıdır. Bu nedenle klasik Soğuk Savaş'tan farklı dinamiklere sahiptir. Bu kitap; “Süper Güç” olarak tanımlanan Amerika Birleşik Devletleri (ABD), diğer tarafta ise yükselen bir güç olan olan Çin Halk Cumhuriyeti (ÇHC) arasında yaşanan rekabet ilişkisini neorealist kuram çerçevesinde ele almakta, güç geçişini hızlandıran önemli gelişmeleri ve yaşanan değişimleri okuyucuyla paylaşmayı amaçlamaktadır. Çin, 19. yüzyıldan itibaren “utanç yüzyılı” olarak tanımladığı dönemin kapanışını yaparken ABD kendi savunduğu değerlerin aksine bir yoldan ilerleyerek kendi normatif kimliğini, liberal değerlerini ve mevcut ilkelerini yok sayarak yeni bir utanç yüzyılın kapısını aralamaktadır. Çin'in dünya siyasetinin hemen her oyuncusu için ilgi odağı hâline gelmesi, küresel rekabet oyununu kendi kurallarına göre oynayarak ABD'nin karşısında ana rakip olarak belirlediği aşikârdır. Bu kitap, Batı'nın gerilerken Doğu'nun yükselişe geçtiğini, Çin'in sistem içerisindeki istikrarlı yükselişi karşısında ABD tarafından hissedilen çok yönlü tehdit algısının ikili ilişkileri daha kırılgan hâle getirdiğini ve güç rekabetinin devletleri ''Tukidides Tuzağı'' içerisine çektiği yöndeki argümanından yola çıkarak değişen güç ilişkisini geniş bir yelpaze içerisinde irdelemektedir.
Tanıtım Metni