Yalan da aşk gibiydi. Ancak çiviyle, zincirle ya da çekiçle çıkılabilirdi doruğuna. “Sıcaktı. Sayısız hayatın birkaç alçağın ağzından akan zehirle çepeçevre kuşatıldığı zamanlardı. Şehrin deşilmiş, çürümüş karnındaki çukurlardan yeşil sarı örümcekl ...