Sana uçurtmamı verdiğim günü hatırlıyor musun? Bir türlü becerememiştin uçurmayı. Her seferinde yere çakılmış, sonunda bozulmuştu. Ben sana uçurtma uçurmayı öğrettim, sen bana söğüt dalından düdük yapmayı. Mahallede kimse bilmezdi söğüt dalından düdü ...