Odanın orta yerinde, ispirto lambasının uçuk alevinde aydınlanan karmakarışık bir masa duruyordu; mürekkebi akmış kalemler, buruşturulmuş kâğıtlar, kahve sıçramış birkaç parşömen, vazoda kurumuş karanfiller ve cildi dağılmış kitap sayfaları... Pencer ...