Yani şimdi şu güzel güneşi -sanki o görsün diye - bir süre dallarında oyalayan akasya ağacı gibi, şu her gün yıkanan satılık otomobiller, onlardan yansıyan keskin Eylül güneşi gibi bu sokağın malıdır Ömer.(...) Ömer cebini yokladı, sustalıyı çıkardı. ...