Günlerden bir gün Adilbek, Cakıp’ı yanına alıp Akdala’nın en yüksek tepesine çıkarak büyükçe bir kayanın üzerine oturdular. Akşam güneşi kızıllığında Adilbek başladı konuşmaya: Ah Cakıp, yiğit beyim, dertli beyim biliyorum içten içe çok üzülüyorsun ...