“O, Samsun’a çıktığı zaman, üstü başı yırtık, postalları patlamış, silahsız bir er gördü. Yüzünün rengi bakıra dönmüş, bir deri bir kemik kalmış bu Türk askeri ağlıyordu. Ona sordu: ‘Asker ağlamaz arkadaş, sen niye ağlıyorsun?’ Er irkildi, başını kal ...