Delik ayakkabısı ile koşuyordu köşesine. İki büyük çöp kutusunun arasına çömelmiş, elleri ile başını iki yandan sarmalamış, tekrar ediyordu durmadan: “Nedir bu sır! Nedir, nedir, nedir…” diyerek uyuşuyordu ayakları. Tırnaklarının içindeki siyahlık ...