Nurü'l-ayn sadece İstanbul'da değil, dünyada eşi benzeri görülmemiş bir cariyeydi. Feleğin cilveleri onu oradan oraya savurmasaydı, belki çoktan bir kraliçe yahut sarayda bir haseki olacaktı. Kim bilir, belki yine de buydu kaderi. Bir zengin onu satı ...