"Serçeler kondu fincanların kenarına. Gagasında mektuplar, dilinde haberlerle geliyorlardı. Ne iyi. Tırnağının ucuyla sayıları gösterdi. Üçler, beşler, yediler… Bak işte şurada, görmüyor musun? Yakın zamanda, dedi, tez vakitte. Gözlerini kapattı, dud ...