Maarif Vekili Hasan Ali Bey’in babası Zübeyir Efendi, ömrünün son demlerinde yaşamını sürdürdüğü Sivas’taki evden geçici olarak ayrılarak oğlu Hasan Ali Bey’in yanına taşınır. Babasının burada mutlu olacağına emin olan Hasan Ali Bey, babasının keyifli vakit geçirmesi için ona çeşitli aktiviteler düzenler ve eşlik eder. Ancak bir süre sonra babası hastalanır ve durumu ciddileşir. İlk başta sağlık durumunun yolunda olduğunu düşünen Hasan Ali Bey, babasının ölümüne hazırlanmanın zorluğuyla yüzleşmek zorunda kalır. Babası vefat ettiğinde ise acımasız bir tecrübe yaşayan Hasan Ali Bey, onun yasını tutar.
Kitap, aynı zamanda başka bir hikayeyi daha anlatır. Hasan Ali Bey, birkaç gün öncesine kadar, ağzı süt kokan, masum bir bebek olan torunu Şaziye’yi alır. Torununun, babası Ziya’nın askerde oluşundan dolayı, annesi ve büyük babasına bakması gerekmektedir. Hasan Ali Bey, torunuyla geçirdiği güzel günleri defalarca anlatır ve bu vaziyette, narin bir ilişkinin temelleri atılır.
Kitap, bir baba-oğul hikayesi olarak öne çıkıyor ve insanların yaşamındaki ayrılık, vefa ve acı gibi temalara dikkat çekiyor. Bu hikayeler, özellikle ebeveynler arasındaki güçlü aile bağları, genellikle hayatın yarısına yakınını oluşturur ve insan hafızasında yer eder. Ayrıca kitap, çocuklar ile ebeveynleri arasındaki yakın bağlara da atıfta bulunarak, ailelerin hayatlarına anlam katabilecekleri aktiviteler için ilham veriyor.