Roger Caillois İnsan ve Kutsal’da şenlik üzerine bir teori geliştiriyordu, Mitos ve İnsan’da ise çok sayıda zıtlığın dökümünü yaparak, bunların her birinde toplumsala geçişin mümkün olduğunu gösteriyor: Bir tarafta, üstün güçlere tâbi bir ruh hâlinin dışavurumu olan peri masalı, diğer yanda ise o üstün güçlere karşı kötü doğaüstü güçlerle ittifak eden, kuvvetiyle mağrur, fantastik masal; bir tarafta, üstün güçler önünde saygıyla boyun eğen dindar insan, diğer yanda ise o güçleri zorlamaya çabalayan büyücü. Bu zıtlıkların etkileşime geçtiği yerde ise mimetizm devreye girmektedir: Yaşam atılımı ile cansızlaşma arasında; varkalma içgüdüsü ile vazgeçme içgüdüsü arasında. Mesela peygamberdevesi üzerine bölümde, hayvanlar âlemiyle insanlar âlemi arasındaki, insanın içselliğiyle dünyanın dışsallığı arasındaki, biyolojik ve psikolojik faaliyet ile simgeleştirme arasındaki her türden sınırı ortadan kaldırmaktadır. “Dışsal gerçeklikten tahayyüle dayalı yaşama, düzkanatlılardan insana giden yol, belki uzun ama kesintisizdir. Her tarafta aynı iplikler aynı desenleri dokumaktadır. Özerk hiçbir şey, tecrit edilmiş hiçbir şey yoktur; sebepsiz ve amaçsız hiçbir şey: Bizatihi mitos da bir fiilin muadilidir.” Nitekim mitos, birey psikolojisinin en gizli ve en ateşli emelleriyle toplumsal varoluşun baskılarının birleştiği noktada, tahayyüle dayalı yaşamın müstesna bir tezahürü gibi görünür.
Tanıtım Metni