Küçük arkadaşımın arabaya binmesine yardım ettim. Musa emmiyle sarılıp, sarmaşıp vedalaştıktan sonra yola çıkmak üzere arabaya bindim. -Allah’a ısmarladık Musa emmi diye bağırdım. -Güle güle beyim, güle güle. Allah’a emanet olun, yolunuz açık olsun. Küheylanın sırtına dizginleri hafifçe vurarak bağırdım. -Hadi oğlum Küheylân, bizi şehre götür bakalım. Yaşlı aygır arabayı ustalıkla çevirdikten sonra, toprak yolda ilerlemeye başladı. Musa emmi arkada ellerini sallıyor ve bağırıyordu. -Aman beyim! Buncağızların ağızları var da dilleri yoktur. Buncağızların vebali büyüktür. Cahilliğime bağışla, sen benden daha iyi bilirsin……
Tanıtım Metni