Tarihsel olarak Avrupa’daki dinî cemaatlerin haklarının korunması bağlamında ortaya çıkan azınlık kavramı, yıllar içinde pek çok dönüşüm geçirmiştir. Milliyetçiliğin yükselişiyle birlikte azınlık kavramı, etnik ve dilsel azınlıkları kapsayacak biçimde genişlemiş ve yeniden tanımlanmıştır. Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşu ve Lozan Barış Antlaşması ile birlikte, ülkedeki azınlıkların statüsü ve hakları şekillenmiş, bu tarihsel ve kavramsal dönüşümler ışığında tartışma konusu olmuştur. Bu çerçevede, Kasım 2023’te İstanbul’da yapılan ‘Cumhuriyet’in 100. Yılında Azınlık Hakları’ başlıklı konferansta, Türkiye’de yaşayan farklı azınlıkların sahip olduğu haklar, bu hakların geçirdiği dönüşüm, azınlıkların karşılaştıkları sorunlar, uluslararası gelişmeler ve bunun azınlık haklarına yansıması gibi konular farklı disiplinlerden çalışmalar ve yeni bakış açılarıyla incelendi. “Esasen ve çok büyük bir çoğunlukla azınlıkları hedef alan nefret söylemlerinde korkunç bir artış ve Avrupa’da azınlıklara yönelik şiddet içeren saldırı ve nefret suçlarında bir yükseliş yaşanıyor. Sosyal medya platformları propaganda megafonlarına dönüşmüş durumda; hoşgörüsüzlüğü ve önyargıları pekiştirerek nefret ve ırkçılık propagandasını neredeyse göz açıp kapayana kadar binlerce, hatta milyonlarca insana yayıyor ve bu da dünyanın dört bir yanında insanların, canavarlaştırılan ötekiler cenahına –çoğu zaman ve büyük oranda hedef alınan azınlıklara– mensup oldukları için aşağılanmasına, yaftalanmasına, itilip kakılmasına ve hatta öldürülmesine yol açıyor.” – Fernand de Varennes, açılış bildirisinden
Tanıtım Metni