Amak-ı Hayal

Ikinci Mesrutiyet Donemi'nin onemli fikir insanlarindan Filibeli Ahmed Hilmi, A'mâk-i Hayâl adli eserinde insanligin temel meselelerine egiliyor: Yasamin anlami nedir? Insanin varolus amaci nedir? Ruh ve madde âlemi arasinda varligin hakiki manasini arayan Raci'nin yolu nihayet bir gun, mezarliktaki kucuk kulubesinde yasamini surduren Aynali Baba ile kesisir. Benligini suphe ejderhasina teslim etmek uzere olan Raci'nin kafasindaki sis perdesi, bundan sonra yavas yavas dagilir ve bizleri tadina doyamayacagimiz heyecanli bir yolculuga cikarir. Kitapta Ahmed Hilmi Bey, roman kahramani Raci'nin yasadiklariyla felsefenin insani gercek mutluluga ulastiramayacagini gostermek istemistir. Ona gore gercek mutluluk, Evrenle Yaratici arasinda bagi kurarak bu iliskiyi butunlemektir. Islam'da bu gorusu dini yonden benimseyip aciklayan kisilerin basinda Hallac-i Mansur, Nesimi, Zunnun-i Misri, Sebusteri, Seyh Attar, Muhiddin-i Arabî gelmektedir. Kitaba bu yonuyle bakildiginda; kitap okura essiz bir dusunme sahasi birakmaktadir.